Hipertansiyona niçin sessiz katil deniyor?

Birçok hastalığın aksine yüksek tansiyon genelde belirti vermez ya da baş edebileceğimiz hafif baş/ense ağrısına neden olabilir. Kontrol altına alınmadığında ölüm dahil bir çok ciddi hastalıklara neden olabilen bu hastalığa “sessiz katil” denilmesine pek de şaşırmamak gerekir.

Yüksek tansiyon nedir?

Bilimsel araştırmalar sonucunda ideal tansiyon değeri büyük tansiyon olarak bilinen sistolik kan basıncının 120 mmHg’nın altında ve küçük tansiyon olarak bilinen diastolik kan basıncının 80 mmHg’nın altında olmasıdır! Burada en önemli nokta ise bu iki değerinde normal olması gerekliliğidir! Yani büyük tansiyon normalken küçüğün yüksek olması veya tam tersi de yüksek tansiyona işaret eder!

Eğer büyük tansiyon 120-130 mmHg arasında ise dikkatli olunmalıdır, hipertansiyon öncesi dönemi işaret eder!

Büyük tansiyon değeri 130 mmHg üzerinde VEYA küçük tansiyon değeri 80 mmHg üzeri ise HİPERTANSİYON hastalığı tanısı konulur!

Bir kez tansiyon yükselirse hipertansiyon hastası olur muyum?

Tansiyon yüksekliği; üzüntü, stres veya bazı viral enfeksiyon sonrası görülebilir ve bir süre sonra tansiyon tekrar normal sınırlara döner. Hipertansiyon tanısı için en az bir haftalık takip gerekir ve ilaç tedavisi başlanmadan önceden mutlaka ev izlemi veya tansiyon holteri yapılmalıdır.

Tansiyon ölçümü nasıl yapılmalıdır?

Tansiyon ölçümü öncesi mutlaka en az 15 dakika dinlenme şarttır! Eğer yemek, sigara veya kahve gibi ürünler tüketildi ise en az bir saat sonra ölçüm yapılmalıdır!

Ölçüm sırasında tansiyon aletinin konumu da çok önemlidir. Eğer bilekten ölçüm yapılacak ise bilek mutlaka kalp hizasında olmalı ve dirsek kısmı çok katlanmadan kol rahat pozisyonda olmalıdır. Koldan ölçülecek ise yine kol kasılmadan rahat bir pozisyonda (yastık veya bir destek kullanılabilir) bir ölçüm yapılmalıdır.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da manşon büyüklüğüdür, eğer kol kalınlığı fazla ise normal ölçülerdeki bir alet yanlış olarak yüksek ölçümler yapabilir! Bu yüzden daha büyük bir manşona sahip bir alet alınmalı ya da bilekten ölçüm yapılmalıdır!

Hipertansiyon tanısı aldım, bundan sonra neler yapmalıyım?

Yapılacak en önemli adım hayat tarzı değişimidir! Bunu geçici bir diyet olarak değil, size uygun ömür boyu yapılabilecek sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlığının kazanılmasıdır!

Akdeniz tipi diyet hem kalp sağlığı hem kolestrol yüksekliği hem de hipertansiyon hastalarına önerdiğimiz dengeli bir beslenme türüdür. Eğer böbrek yetmezliği veya potasyum tutucu bir ilaç alınmıyor ise mutlaka POTASYUM’dan yüksek besinlerin mevsimine göre tüketilmesi önerilir. Sigaranın kesilmesi ve alkolün de ölçülü alınması veya hiç alınmaması önerilir. Tuz ise NORMAL sınırlarda alınmalıdır, tamamen kesilmesi önerilmez!

Haftada 150 dakika, kalbin atışını hissedecek düzeyde yani yanınızdaki kişilerle sohbet edemeyecek bir tempoda spor yapmak kalp ve damar sağlığı açısından oldukça sağlıklıdır! Bu spor tamamen kişinin tercihine bırakılır, ister bisiklet ister yürüyüş fark etmez!

Beslenme ve spor ile hedeflenen değerlere ulaşılamaz ise doktorunuz ilaç takviyesi önerebilir.

Hipertansiyon kontrolsüz ise hangi hastalıklara neden olur?

Yüksek tansiyon atar damarın içerinde gerilimi artırarak, damarların iç yapısını yıllar içerinde bozar. Bunun sonucu olarak da İNME ve KALP KRİZİNE neden olmaktadır! Hatta kalp krizi ve inmenin en sık nedenlerinden birisidir! Küçük damarlara sahip organlarda da ciddi hasarlara neden olur ve bunların bazıları arasında görme bozuklukları, böbrek yetersizliği ve erkeklerde cinsel işlevlerde bozukluklar bulunmaktadır.

Hipertansiyon tanısı için değerler niçin değişti?

1900’lü yılların başında tansiyon yaşla birlikte artabilen ve hatta ateş gibi kendiliğinden yükselip düşen bir durum olarak ele alınmış ve nelere neden olabileceği de bilinmiyordu. Tansiyonu yüksek kişilerin daha fazla kalp krizi ve felç geçirmesinin gözlenmesi üzerine bu konuda çalışmalar başlamıştır ve halen de devam etmektedir.

Birkaç yıl öncesine kadar 140/90 mmHg üzeri yüksek kabul ediliyordu, büyük ölçekli çalışmalarda gösterildi ki ölüm/kalp krizi/inme 130/80 mmHg üzerinde ciddi oranda artmaktadır. Tansiyonu 130-140 mmHg ve 80-90 mmHg aralığında bulunan hastaların da çok olması ve bu hastaların korunmasız kalmasına neden olması gibi nedenlerden dolayı günümüzde 130/80 mmHg üzerine artık hipertansiyon denmektedir.

Bir diğer konuda “yaş arttıkça tansiyonun yükselmesi normaldir” söylemidir. Yaşla birlikte bir miktar yükselme izlenir; fakat hiçbir zaman 130/80 üzerine çıkması beklenmez!

Hipertansiyon ilaçları başlandığı zaman ömür boyu kullanmak zorunda mıyım?

Bu hastalar tarafından en sık soruların başında gelmektedir. İlaç tedavisi başlansa dahi eğer ideal kiloya gelinmesi, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile ilaç tedavisi doktor kontrolünde bırakılabilir. Unutulmamalıdır ki 10 kilo vermek, bir adet tansiyon ilacı kadar tansiyonu düşürür! Diğer bir konu da bilinenin aksine, alkol tansiyonu düşürmez hatta düzenli alınması durumunda tansiyonu yükseltir ve ilaçlarla dahi tansiyon kontrolü zorlaştırmaktadır.

Hipertansiyon ilaçları böbreklerimi bozar mı?

Bu da hastalar tarafından sıklıkla sorulan bir konudur, özellikle yeterli su alınmaması ve farklı ilaçların da etkileşimi ile böbrek fonksiyonlarında bozulmalar olabilir. Bu direk ilacın etkisinden ziyade farklı durumların bir arada olmasından kaynaklanır.

Hastanın kişisel özelliklerine uygun bir ilaç verilmiş ise böbrek bozukluğu beklemeyiz. Hastalarımızdan ek hastalıklarına ve yaşlarına göre aralıklı kan tahlilleri kontrol edilir ve ilaç tedavileri gözden geçirilir. Maalesef genellikle hastalar tansiyon bir kez kontrole alındığında kontrolü bırakır. Bu durum kesinlikle yapılmaması gereken bir durum olup, her hastamıza (tansiyon kontrolü yapılmış olsa dahi) ayda birkaç kez tansiyon ölçümü yapmalarını öneririz.

Unutmayalım ki böbrek yetmezliğinin en önemli nedenlerinin başında kontrolsüz hipertansiyon gelmektedir, ilaçlardan değil hipertansiyondan korkulmalıdır!

Yorum yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir